BURÇİN S. YALÇIN – Akdeniz’in ortasında, Sicilya ile Libya, Avrupa ile Afrika arasında konumlanmış, tarihte şövalyeleriyle nam salmış ada ülkesi Malta’da haziran ayında sıcaklarla birlikte sinema ateşi de harlandı. 22 – 30 Haziran tarihleri arasında ikincisi düzenlenen Akdeniz Film Festivali (Mediterrane Film Festival) az ve öz filmli seçkisiyle genç bir festival olarak adanın önemli bir açığını kapatmaya soyunuyor. Bu sene ikincisi düzenlenen festivale, güçlü rakiplerini geçerek En İyi Film dalında Altın Arı kazanarak damga vuran, Zeki Demirkubuz’un yeni filmi “Hayat” oldu.
Ekibe büyük ilgi
Festivalin 15 filmlik yarışmasında Yorgos Lanthimos’un “Kinds of Kindness / Merhamet Hikâyeleri” de dahil olmak üzere Brandt Andersen’in Omar Sy’ı başrole yerleştirdiği “The Stranger’s Case”; Daina O. Pusic’in “Seinfeld”den hatırlayacağınız Julia Louis-Dreyfus’a hassas bir anne rolünü emanet ettiği “Tuesday”; Coralie Fargeat’ın yıldız isimler Demi Moore, Margaret Qualley ve Dennis Quaid’i bir araya getirdiği “The Substance”; Stephane Brize’nin iki Avrupalı önemli oyuncu Guillaume Canet ve Alba Rohrwacher’e başrolleri paylaştırdığı “Out of Season” gibi önemli filmler vardı.
“Hayat”, Demirkubuz’un tam 35 yıl önce tasarlamaya başladığı ve aslında 2000’lerin başlarında “İtiraf” ile “Yazgı”dan sonra çekip bir üçlemeye son noktayı koymayı planladığı bir filmdi ama çeşitli sebeplerle bu projeyi hayata geçiremedi; hatta o sırada filmin adı, ana karakterinin ismi de olan “Hicran”dı. Film, tam 20 yıl rötarla, kovid zamanı çekildi ve adı da “Hayat”a dönüştü.
Festival, tarih itibarıyla Malta’da havaların epey ısındığı bir zamanda gerçekleşmesine karşın neredeyse bir haftaya yakın bu egzotik adada festival atmosferi koklayan filmin oyuncuları Burak Dakak, Cem Davran ve uzun yıllardır Demirkubuz’un festival yoldaşı ile yapımcısı Başak Emre, Demirkubuz’un deyişiyle “Malta’nın altını üstüne getirmişler.” Demirkubuz’a göre, “Ekipçe en iyi vakit geçirdikleri festival bu olabilir”miş. Filmin gösterimlerinde Malta’da yaşayan Türkler salonu doldurmuştu, hem filmin oyuncuları Dakak ve Davran’a hem de artık neredeyse bir “yıldız yönetmen”e dönüşen Demirkubuz’a ilgi büyüktü.
Oscarvari tören
Yönetmen bundan önceki filmi “Kor”u yedi yıl önce çekmişti ve ilk defa iki filmi arasına bu kadar uzun bir zaman dilimi koymuştu. Fakat yedi yıl da geçse, güçlü hikâye anlatıcısı formundan pek bir şey kaybetmemiş gibiydi. Miray Daner ve Burak Dakak’ın başrolleri paylaştıkları “Hayat”, kendilerine dayatılan yazgıyı reddederken olmadık yerlere savrulan iki genç insanın hikâyesini anlatıyor.
Maltalılar epik bir ödül töreni hazırlamışlardı. Hayat boyu başarı ödülü alan ve festivalde bir Masterclass düzenleyen 81’lik büyük usta Mike Leigh’den “Jurassic World” serisinin iki filmine imza atmış yönetmen Colin Trevorrow’a ve usta oyuncu Joaquim de Almeida’ya birçok yönetmen ve yıldız ismin de katıldığı ödül töreni Oscarvari, bol “şakalı, komiklikli” ve “şarkılı, türkülü” çok uzun bir gece olarak tasarlanmıştı. Sadeliğiyle tanınan Demirkubuz’un neredeyse dört saate varan bu “gösteriş” ile zıt bir portre çizdiğini söylemeye gerek yok elbette. Güzel aktris Heather Graham, uluslararası jürinin seçimiyle En İyi Film dalında Altın Arı Ödülü’nün sahibi olarak “Hayat”ı açıkladığında Demirkubuz sahneye çıktı ve kendisine has soğukkanlı tavrıyla jüriye, festivale teşekkür edip indi. Böylece, sıcak günlerden geçen Malta, güçlü bir Türk filminin rüzgârıyla bir nebze de olsa serinledi.